Ana Sayfa
Ziyaretçi Defteri
Canli Tv
Abdussamed
Fikralar
Oyunlar
Resimler
Cocuklar Icin Dini Konular
Dini Siirler
Bilgi Yarismasi
Kuran'i Kerim Oku
Islamda Kadin Kurallari
Ozel dini Hikayeler
Sinema Salonu
Esmaul Husna
Dini Sozluk
Islami Kitabi
Dini Sohbeti
Dini Tiyatro
Islamda Soru Ve Cevaplar
Dunya Haritasi
Hadisler
Turkiye Karayollari
Spor Sayfasi
Veda Hutbesi
5 Vakit Namazin kilinisi
Dini Hikayeler
Hanimlara Ozel Dini Bilgiler
Kabir Azabi
Kutsal Emanet Resimleri
Dini Belgeseler
Istiklal Marsi
Reklam Linki
Anket
Ahir Zaman
Elif Ba Dersi
Ata Sozler
Peygamberler tarihi
=> Hz Adem
=> Hz Sit
=> Hz Idris
=> Hz Nuh
=> Hz Hud
=> Hz Salih
=> Hz Ibrahim
=> Hz Lut
=> Hz Ismail
=> Hz Ishak
=> Hz Yakub
=> Hz Yusuf
=> Hz Suayb
=> Hz Davud
=> Hz Suleyman
=> Hz Lokman
=> Hz Zulkarneyn
=> Hz Hizir
=> Hz Musa
=> Hz Harun
=> Hz Yûşâ
=> Hz Ilyas
=> Hz Elyesa
=> Hz Zulkifl
=> Hz Uzeyr
=> Hz Eyyub
=> Hz Yunus
=> Hz Zekeriyya
=> Hz Yahya
=> Hz Isa
=> Hz Şem'ûn
=> Hz Muhammed
Arapca ve Turkce
Oruc Ile Ilgili Konular
Derde Deva Bitkiler
Kuran'i Kerim Dinle
Yaz Konustur
Dini Konular
Dini Klipler
Iletisim
Vaiz Videolari
Kabeden Canli Yayin
Adminle Msnden Görüş
Günlük Gazeteler
Resul Aski Nihat Sözleri
Sayaç
 

Bu Siteyi Nasil Degerlendiriyorsunuz
Mukemmel
iyi
Kotu
Idare eder
Basarilar

(Sonucu göster)





 

Hz Suleyman

 Hz Suleyman

Her hayvanın dilini bilirdi.

İsrâiloğullarına gönderilen peygamberlerden. Dâvûd aleyhisselâmın oğludur. Yâkûb aleyhisselâmın neslindendir. Kudüs yakınlarındaki Gazze şehrinde doğdu. Hem peygamber hem sultandı. Çocokluğundan beri bilgili, iyilik ve adâleti seven biri olarak tanınmıştı. On iki yaşındayken babasının yerine geçip, sultan oldu. Daha sonra kendisine Allahü teâlâ tarafından peygamberlik verildi. Dünyâda hâkim olan dört kişiden biridir. Ona peygamberlik verildiği Kur'ân-ı kerimde En'âm sûresi 84. âyette bildirilmektedir. Süleymân aleyhisselâm; ''Yâ Rab! bana hiçbir kimsede bulunmayan bir kudret ve devlet ihsân eyle.'' diye duâ etti. Duâsı kabul edilip, cinlerin, rüzgârın ve hayvanların da insanlar gibi Sülaymân aleyhisselâma itâat etmeleri emredildi. Kendisine ism-i âzam duâsı, bütün mahlûkâtın dili ve ililerin sırları öğretildi. Peygamberlikle birlikte ihsân edilen ilim, hikmet ve sultanlık kudretini, insanları doğru yola kavuşturmakla ve daha iyi bir hayat yaşamaları için kullandı. Şehirlerin kurulması, yeryüzünün imârı, yeşillendirilmesi, fen ve sanatta ilerlemesi için emrindekilerin herbirine iş taksimi yaptı. Yolların yapılması, taşların yontulup kazılması, demircilik ve derin sulara dalgıçlık gibi zor işleri cinlere verdi. Çiftçilik, çobanlık, ticâret, sanat gibi işleri de insanlara verdi. Hayvanları da nöbet tutma, yük taşıyıp çekme gibi işlerle görevlendirdi. İnsanlardan, cinlerden ve hayvanlardan büyük bir ordu kurdu. Hepsi ona tâbi olup, emrine itaat etti. Süleymân aleyhisselâma verilen bu nimetler Kur'ân-ı kerimde bildirilmektedir. Peygamberimiz sallallahü aleyhi ve sellem hadis-i şerifte, onun duâsı hakkında şöyle buyurdu: ''Süleymân aleyhisselâm, Beyt-i Makdis'in binâsını bitirdikten sonra, Allahü teâlâdan üç dilekte bulunmuştur: Kendisinden sonra kimseye nasip olmayan ir mülk ve saltanat, ilâhi hükme uygun hüküm verme kudretinin bahsedilmesi. Yanlız namaz kılmak için Mescid-i Aksâ'yı kastedip gelenlerin analarından doğdukları gibi günahsız hâle gelmeleri. Allahü teâlâ bunlardan ilk ikisini Süleymân aleyhisselâma vermiştir. Üçüncü dileğinin dekabul edilmiş olmasını umarım.'' Babasının temelini attığı, Kudüs'teki Mescid-i Aksâ'yı yapmaya devâm etti. Yedi senede pek sanatkârâne bir şekilde tamamladı. Daha sonra, Kudüs'te büyük bir saray inşâ etmeye başlayıp, on üç senede tamamladı. Bu binâların yapımı sırasında insanlardan ve cinlerden pekçoğu Süleymân aleyhisselâmın emrinde çalışmışlardı.  Süleymân aleyhisselâmın zamânında barış, imâr, sanat ve ilim iyice ilerlemişti. Mescid-i Aksâ inşâedilip, çeşmeler, su kanalları yapıldı. Köprüler, barajlar ve evler inşâ edildi. Hükmetinin ve büyüklüğünün şöhreti bütün dünyâya yayıldı. Zamânındaki bütün pâdişâhları ve ileri gelenleri doğru yola sevk etti. Onun zamânında muhteşem bir saltanata sâhip olan Yemen'de, Sebe şehrinde hüküm süren Belkıs'a mektup yazıp, Filistin'e çağırdı. O da gelip, Süleymân aleyhisselâmla görüşerek imân etti. Belkıs'ın Süleymân aleyhisselâmla mektuplaşması ve Kudüs'e gelmesi Kur'ân-ı kerimde Neml sûresinde uzun beyân olunmaktadır.

Süleymân aleyhisselâm, Akabe Körfezinden Fırat kenarına kadar, kırk sene adâletle hüküm sürdü.Diğer hükümdârlar da kendisine bağlılıklarını bildirdiler. Ticâret gemileri yapıp, Kızıldeniz ve Umman Denizinde ticâret yaptırdı. Rüzgâr onun emrine verilmişti. Rüzgâra bibip dilediği yere tahtıyla birlikte kısa zamanda giderdi. Makâmına oturduğunda ve meclis kurduğunda kuşlar üzerine gelip, kanatlarını yanyana gererek bir bulut gibi gölge yaparlar, güneş ve yağmurdan korurlardı. Süleymân aleyhisselâm, beyaz tenli, güzel, nûr yüzlü, saçı sakalı gür olup, beyaz elbise giyerdi. Çok edebli, hep Allah'tan korkar, alçak gönüllü, yüksek şanlıydı. Miskin ve fakirlerle oturur; ''Miskinin miskinlerle oturması uygundur.'' buyururdu. Ömrünün son ânına kadar Allahü teâlânın takdir ettiği izzetle insanları doğru yola sevk etti. Herkes tarafından sevilmiş olup, hiç kimse onun söylediklerine itiraz etmiyor ve onun emri dışına çıkmıyordu. Süleymân aleyhisselâm, bir gün yapılmakta olan büyük bir sarayın inşâsını kontrol etmeye gitmişti. Bu binâ bir su kıyısında çok heybetli bir saraydı. Ustalar işciler, cinler, sarayın tamamlanmasıyla meşguldüler. Sarayın balkonuna çıkıp, kendisini yanlız bırakmalarını, hiç kimsenin yanına yaklaşmamasını emretti. Sonra da balkonun kenarına âsasını (bastonuna) dayanıp durdu ve etrâfı seyrederek tefekküre başladı. Bu sırada ömrü bitip, eceli gelmişti. Azrâil aleyhisselâm gelip; ''Şu an dünyâdaki hayâtının son ânıdır.'' dedi. Süleymân aleyhisselâm: ''Allahü teâlânın takdiri her ne ise o haktır. Rabbime hamdolsun ki, aslâ kimseye zulmetmedim. Rabbimin emrine itaat etmekte gecikmedim. Herkesin dönüşü Allahü teâlâyadır. Görevlendirildiğin emri yerine getir.'' dedi. Süleymân aleyhisselâm asâsına dayandığı halde ayakta vefât edip, uzun bir müddet öylece kaldı. Saray inşâsında çalışanlar ise her gün işlerine muntazaman devâm ediyor, halk da oraya gelip gidiyordu. Süleymân aleuhisselâmı uzakta, ayakta durur vaziyette görüyorlardı. Fakat vermiş olduğu emir üzerine hiç kimse yanına yaklaşmıyordu. Nihâyet asâsının yere temas eden kısmını güve kurdu yiyip asâ kırılınca, cesedi yere yıkıldı. O zaman bu hâlini görenler vefât ettiğini anladılar. Bu husus Kur'ân-ı kerimde Sebe sûresi 14. âyette bildirilmektedir. Süleymân aleyhisselâm her yere hükmettiğinden, zamânında herkes imân etmiş, yeryüzündeki pek az imânsız kimse kalmıştı. Vefâtından sonra, İsrâiloğullarının arasındaki birlik bozuldu, İlyas ve Elyesa aleyhisselâm peygamber olarak gönderildiler. Kur'ân-ı kerimde Bakara 102; Nisâ 163; En'âm 84; Enbiyâ 81,82; Sebe 12, 21; Neml 15'ten 44'e kadar; Sad 30'dan 40'a kadar olan âyetler Süleymân aleyhisselâm hakkındadır. Süleymân aleyhisselâm, Mescid'i Aksâ'ya Mûsâ aleyhisselâmdan beri nesilden nesile geçerek gelen, Tevrât'ın içinde bulunduğu Ahid sandığını (Tâbût-i Sekineyi) koydu. Çünkü Mûsâ aleyhisselâm, ümmetinin âlimlerinden, Tevrât'ın Ahid sandığına konularak muhâfaza edilmesini istemişti. Bu durum Mescid-i Aksâ'nın Buhtunnasar tarafından yıkılmasına kadar devâm etti. Buhtunnasar, Kudüs'ü alınca, şehri yakıp yıktı. Mescid-i Aksâ'da bulunan altın, gümüş ve diğer mücevherleri alıp Bâbil'e götürdü. Buhtunnasar'ın Kudüs'ü yağmalaması esnâsında, hakiki Tevrât ve Zebûr yakılıp yok edildi. Muhtelif kimselerin hatırlarında kalan âyetlerini yazmaları neticesinde, Tevrât isminde birbirlerini tutmayan çeşitli risâleler ortaya çıktı.

Milâddan yaklaşık dört yüz sene evvel yaşamış olan Azra bunları topladı ve şimdiki Ahd-i Atik'teki Tevrât'ı yazdı. Süleymân aleyhisselâmın dokuz çeşit mûcizesi vardır.

Mûcizeleri:

1-Sebe sûresi on ikici âyetinde bildirildiği üzere, rüzgârlar emri altındaydı. 2-Süleymân aleyhisselâm denizi geçmek istediği zaman, suyu çekilerek yol açalır, geçtikten sonra yine kapanırdı. 3- Âyet-i kerimede bildirildiği üzere, bütün cinniler emrindeydi. Ne zaman istese, kendisine, büyük büyük köşkler, sûretler, çanaklar, sâbit çömlekler, tencereler yaparlardı. 4-Süleymân aleyhisselâmın bir mührü vardı. Üzerinde ism-i âzam duâsı yazılıydı. O duâ ile her istediği kolay olurdu. 5- Karıncalara  varıncaya  kadar her hayvanın sesini işitir, dillerini anlardı. 6-Nereye gitmek istese, rüzgâr emride olduğından, kürsüsünü kaldırır, kürsüsünü berâberinde götürürdü. 7-Cinniler vâsıtasıyla denizdeki incileri, cevherleri yerde bulunan defineleri bilirdi. Kendisine Allahü teâlâ tarafından bildirilmeyen birşey yoktu. 8-Neml Vâdisinde, maiyetiyle berâber bir dağ üzerine konup, kaldığı esnâda o dağın yeşillik, çimenlik olması için, mübârek ellerine bir miktar su alıp, avucuyla o dağa serpti. Derhâl dağın üzeri çayırlık çimenlik oluverdi. 9-Süleymân aleyhisselâm bir yere gittiği vakit, berâberinde duvarlar da giderdi.


Bu Siteyi Bu Kadar Kisi Ziyaret Etmistir 27 ziyaretçi (98 klik) kişi burdaydı!
 

 
Dini Klipler
Fikralar

Kuran'i Kerim Oku

 

Ziyaretcilere Duyuru

Sitemize hosgeldiniz insALLAH guzel vakit gecirirsiniz ()

Yorumlarinizi Ziyaret Defterine Yazabilirsiniz ( Tesekkurler ) Gelresule Var Oldukca Mutlulukta Var Olacaktir InsALLAH'u Alem Saygilarimla Resul_aski Nihat



FACEBOOK KISISEL SAYFAMIZ BUYURUN ALTTAKI ( F) BUTONUNA TIKLAYIN
 
_________________ web siteleri web siteleri Genel Türk Web Siteleri Magazin
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol